Herkesin pastaneye girdiğinde “hayır” diyemediği bir tatlı vardır. Bazıları için ay çöreği, bazıları için rulo pastadır, ama mutlaka bir tanesi diğerlerinin önüne geçecek ve zaten zor tuttuğunuz nefsinizi tamamen kaybetmenize sebep olacaktır.
İşte benim için o, çikolatalı çatlak kurabiyedir. Bir poşete bir kaç tane doldurduktan sonra ilkini ağzınıza atarsınız ve o margarin tadı, vanilin kokusu, 10kg'luk kötü kakao tadı... Ve işin ilginci tüm bunlara rağmen tadı inanılmaz güzeldir ki benim için asıl korkutucu olan şey bu. Elbetteki tüm pastaneleri böyle bir genellemeye katmak doğru olmaz, ancak insanın kendi yaptığı, sıcak sıcak dizdiği kurabiyelerden daha güzeli olabilir mi? Şahsen ben hakkımı her zaman kendi yaptığımdan yana kullanmayı tercih ederim.
Margarin, ne yazık ki tereyağına alternatif olarak sunulmuş; çoğunlukla kimyasal olan hayvan ya da bitkisel bazlı bir imitasyondur. Özellikle savaş zamanında çok daha ucuz ve yapımı kolay olduğundan tercih edilmiş, hatta aynı sigara gibi sağlıklı olduğunu söyleyen reklam kampanyaları dönmüştür.
Diğer taraftan vanilin, vanilya değildir. Vanilya bir bitkidir; oysa vanilin 4-hidroksi-3-metoksibenzaldehid'dir. Vanilya, evinizde özütünü ya da şekerini yapabileceğiniz bir şeydir. Tarifine buradan ulaşabilirsiniz.
Bu iki maddeyi de değil vücudunuza, mutfağınıza bile asla ama asla sokmamanızı tavsiye ederim.
Toplam 8 büyük ve ya 12 küçük kurabiye
Malzeme:
30g tereyağı
70g toz şeker
1adet yumurta
2ml vanilya özütü (yerine 60g şeker + 10g vanilyalı şeker kullanabilirsiniz)