(10. Gün) Herdwangen-Schönach: Haritada Bile Çıkmayan Köy
Yavaş yavaş yorulmaya başladık. Özellikle Mustafa hafiften bir huysuzluk haline girdi. Artık tek sayıkladığı şey bir çamaşırhane bulup...
(9. Gün) Dornbirn: Bir Hikaye Kasabası
Aslında ilk planımızda Zürih'te kalacaktık, ancak geçen süre içinde İsviçre sabit Euro-Frank kurundan vazgeçti ve zaten pahalı bir ülke...
(8. Gün) Passo dello Stelvio - Curon Venosta: "Hair Pin" saça takılan bir şey değilmiş...
Kahvaltıya indiğimizde minik salon çok sevimliydi. Herkesin masası belli ve hazırdı. Masanın üzerinde sizin odanızın afişi olan bir kart...
(7. Gün) Bellagio: güzel, keyifli, şık ve gerçek
Bellagio'yu ilk kez dükkanda Solmaz Bey'den duydum. Bir masal gibi bahsetmişti Como Gölü'nün kenarındaki bu ufak kasabadan. Benim gibi bu...
(6. Gün) Costa: Unutulmus bir köy
Sabah erkenden kalktık. En büyük korkumuz otoparkta 24 saati aşmak olduğundan gözlerimiz yarı aralanmış halde kalkıp kahvaltı ettik....
(5. Gün) Venedik: Bakmayı bilenlerin şehri
İşte sabah buna uyandık... Burada yaşayan insan ölür mü ki hiç? Ölse bile gözü arkada kalır mı? Ne büyük bir şans ki İstanbul'un en güzel...